Habeşistan’a Hicret
Allah’ın Resulü Hz. Muhammed (s.a.s) ve ashabına Mekke’de yapılan baskı ve zulümler yoğunlaştığında seksen kadar Müslümana Kızıl Deniz’in karşı yakasındaki komşuları dost ülke Habeşistan’a hicret etmeleri için izin verildi. O tarihlerde Habeşistan iyi ve adil bir hükümdar olan Hıristiyan Necaşi tarafından idare ediliyordu.
Nübüvvetin 6. Yılında Ömer Bin Hattap ve Hamza Bin Abdulmuttalip İslam ile şereflendiler.
Hz. Hamza (R.A) Müslüman oluşu
Hz. Hamza(r.a.) Hz. Muhammed (s.a.s)’in amcasıdır. Ku¬reyş ’in soylularından, pehlivan, bahadır, gözü pek, Kureyş yiğitlerin¬den en şerefli ve itibarlı olan, taşkınlığa ve haksızlığa şiddetle karşı koyan bir zat idi. Müslüman olması şöyle oldu:
Hz. Muhammed (s.a.s), Safâ tepesinde otururken; Ebû Cehil, yanında iki arkadaşıyla önünden geçtiği Kâinatın Efendisi’ne, türlü hakaretlerle edepsizce hakaret etti. Peygamber Efendimiz onlara hiçbir şey söylemeden kalkıp evine gitti.
Hâdiseye şâhit olan Abdullâh ibn-i Cüdâ’nın azatlı cariyesi, o sırada tepeden tırnağa silahlı, avdan dönmekte olan Hz. Hamza’ya, olup biten¬leri anlattı. Hamza’nın asabı bozuldu. Bundan fevkalâde canı sıkıldı. Okunu yayını takınmış olarak Kâbe’ye gidip, Ebu Cehil’i buldu.
-Benim kardeşimin oğluna küfreden, onun hatırını kıran sen misin?” diyerek, elindeki yayı Ebu Cehil’in kafasına şiddetle vurup kafasını yardı. Hamza’nın büsbütün öfkelenip, Müslümanlığa can atmasından korktukları için, mukabelede bulunmadılar.Daha sonra Hz.Hamza(r.a.), doğru yeğenine (Peygamberimize) gitti. Olanları anlattı.
Üzülme sana zulmeden dersini verdim. Memnun ve müteselli ol. dedi. Âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed (s.a.s):
-Ey Amcam Ben ancak, senin Müslüman olmanla memnun ve müteselli olurum. Allah rızasından başka muradı olmayan, Resuller Resulünün bu is¬teği üzerine; Hamza Müslüman oldu. Hz. Hamza’nın Müslüman olması, Peygamber Efendimizi pek sevindirdi.
Boykot
Kureyşliler Hz Muhammed (s.a.s) ve ashabına yaptıkları tüm tehdit, zulüm ve işkencelerin etkili olmadığını Müslümanların giderek arttığını ve yakınlarındakilerden de İslam ile şereflenenlerin olduğunu gördükçe daha çok hiddetlendiler. Amca Ebu Talip’e gidip kendilerine yeğenini teslim etmesini istediler. Eğer isterse ona Kureyş ’ten kimin evladını isterse verebileceklerini de eklediler. Bu çılgın teklif karşısında amca Ebu Talip acı acı gülümsedi:
-Siz nasıl insanlarsınız? Benden öldürmek için evladımı istiyorsunuz ve utanmadan bakmam için kendi evladınızı bana teklif ediyorsunuz. Diyerek onları kovdu. Bunun da işe yaramaması üzerine Mekke’nin bütün kabileleri Hz. Muhammed (s.a.s)’İn kabilesi Haşimoğullarına sosyal ve ekonomik boykot uyguladılar. Haşimoğulları Kâbe civarında Şi’b-i Ebi Talip’e sığındılar. Üç yıl boyunca çoğu günler açlık, susuzluk ve acı çektiler. Boykot Peygamberliğin yedinci yılından onuncu yılına kadar sürdü.
Hüzün Yılı
Boykotun kalkışından hemen sonra Hz. Muhammed (s.a.s) Onu her şeye rağmen kollayıp gözeten ama bir türlü Müslüman olmayan Amcası Ebu Talip ve sevgili hanımı Hz. Hatice’yi kaybetti. Aynı yıl içinde Ebu Talip ve Hz. Hatice Annemizin desteğinden mahrum kalan Peygamberimize karşı Kureyşliler tehdit ve baskılarını daha da arttırdı. Bütün baskılara karşı Allah Resulü Risâlet görevini yerine getirmeye devam etti.
Hz. Muhammed (s.a.s) tevhid inancını insanlara tebliğ etmek için Mekke civarında da ziyaretlerde bulunuyor önüne gelen herkese İslam’ı anlatıyordu. Bu maksatla Mekke’ye 150 km mesafede bulunan Taif şehrine gitti. Taif’liler tarafından da insafsızca taşlanarak saldırıya uğradı. Çok kötü yaralanarak yarı baygın hale düştü. Yine de Taif’liler için beddua etmiyordu. O şöyle dua ediyordu:
-Bilmiyorlar Allah’ım bilmiyorlar Ya Rabbi!....
Bilseler böyle yapmazlardı Allah’ım…..
Bir sonraki yazımız Ömer Bin Hattap’ın Hz. Ömer oluşu ile devam edeceğiz inşaAllah
Editör kardeşim teşekkür ederim