Birçok mecradan defalarca belirttiğim bir hususu tekrar ifade etmekte fayda görüyorum.
AK Parti 19 yıllık iktidar döneminin en sancılı yıllarını yaşıyor.
AK Parti, gerek atama yolu ile seçtiği İl Başkanları, gerek vatandaşın ( seçmeninin) istemediği halde zoraki seçtirilen Belediye Başkanları, gerekse Genel Merkez yönetim ve yürütme kadroları yapılanmasıyla son 4 yılda Milletten kopuk, uzak, iletişim kuramayan bir kadrolaşma oluşturdu.
Gelelim yazının başında da belirttiğim gibi defalarca her mecrada dile getirdiğim konuya;
AK Parti son 4 yılda parti teşkilatı, teşkilat üyeleri, Milletvekilleri, Belediye Başkanları olmak üzere ana kademesinin neredeyse yüzde 70'ini avukatlardan seçti. Hal böyle olunca yüzde 80'i icralık olan bir ülkede neredeyse her beş vatandaştan ikisine ya AK Parti il Başkanından, ya AK Parti ilçe Başkanından, ya AK Parti İl yönetiminden, yada İlçe yönetimlerinde görev alan teşkilat üyesi olan avukatlardan icra gelmekte.
Kimsenin mesleği ile ilgili bir sorunumuz yok elbet, tüm meslek guruplarında olduğu gibi avukatlarda namusuyla para kazanmakta ama ya işini yapmalı ya da siyasetin tam göbeğinde olmamalı. Her vatandaş bir müşteri mantığı ile parti yönetilmez. Siyaset Milletin derdine derman olmak demek, Millete dert ve sıkıntı çıkarmak demek değildir...
Bu vesile ile kendimce çok önemli gördüğüm bu konuyu sizlerle de paylaşmak istedim. Sevgi ve saygılarımla...