Aslen Samsunluyum; ülkemde yaşayan hiçbir kişiye dini, dili, ırkı, mezhebi, rengi ne olursa olsun hiçbir zaman farklı ve ayrı bakmadım. Tabi ki Karadenizli olmam hasebiyle, bizim buraların şehirleri ve insanlarına yakınlığım doğal olarak daha fazla.
İşlerim ve bazı programlarımdan dolayı bir haftalığına Ankara'da olmam gerekti. Ankara seyahatimin son gününde Rize Dernekleri Federasyonu RİDEF öncülüğünde, Başkent Millet Bahçesi'nde düzenlenen '' Rize Günleri'' etkinliğine davet edildim.
Bu tür organizasyonlara çok katıldığım için, yine hüsrana uğrayacağımı düşünmeme rağmen davete icabet edip, etkinliğe katılım sağladım.
Girişten başlayan sıcaklık ve samimiyet, beni cezbetti. İlerleryen dakikalarda gördüm ki girişte yaşatılan ortam, tüm alanlara sirayet etmiş.
Protokol açılışından başlayan ve tüm stantlarla birlikte diğer unsurlarla entegre bir vaziyette şehirlerinin kültür, sanat, spor, eğitim, doğa, turizm alanlarını kapsayan etkinlik ''Rize Günleri'' eşine az rastlanır bu organizasyon, tam puan almayı başardı.
Rizelilerin samimiyeti ve sıcaklığı, binlerce dönüm üzerine yapılmış Başkent Millet Bahçesi'nin tamamını ısıtmaya yetti.
Görünen o ki; insanı, doğası, çayı, fındığı, gastronomi, Rizespor'u ile Türkiye ve dünyaya nam salan Rize, bundan sonra yapacakları tanıtım günleri organizasyonları ile de adından söz ettirecek.
Aslında tüm alandaki ortam, gördüklerim ve hissettiklerim tam da sloganlarında olduğu gibi... “SİZE BİZE HEPİMİZE RİZE“. Güzel bir gün geçirdim. Emeği geçen herkese teşekkür ederim.