Her seçimin kendi hikayesi vardır. Ancak seçim hikayelerinde diğerlerinden farklı olarak “SON” her zaman halk tarafından belirlenir. Yine bu “SON”un diğerlerinden farklı bir özelliği vardır. Aslında bir başlangıç anlamına da gelir. Yani sandıkta aynı gün biten ama aynı gün başlayan kocaman bir sürecin adıdır.
Ülke geneline bakıldığı bu seçimler bir çok açıdan ilkleri temsil ediyordu. Kurulduğu günden bu yana Ak Parti ilk seçim yenilgisini aldı. Bir çok yerleşim merkezinde hiç kimsenin beklemediği sonuçlar vardı. CHP uzun yıllar sonra girdiği seçimden birinci parti olarak çıktı.
Samsun’da ise aday adaylık sürecinden başlayarak “farklı” bir seçim hikayesi yaşanacağının çeşitli ipuçları verilmiş, belirlenen adaylar sonrası ise sandıktan çıkacak sonuçlardan çok, sonrasında neler olacağı sıklıkla konuşulur duruma gelmişti. Ak Parti sürecin lokomotifi, CHP doğal rakip, diğerleri ise kendi mücadelelerini verecek gibi gözüyle bakılıyordu.
Denklemi bozan önce İmren Nilay Tüfekci oldu. İyi Parti ve Yeninden Refah sürece aktif dahil oldular. Sonrasında ise yeniden refah ilçelerde, İyi Parti ise merkezde kendine çok ciddi bir alan açtı. Avukat Adem Güney hızlı başladığı süreci aynı tempo ile devam ettiremedi. İyi Parti ise İmren Nilay Tüfekci ile merkezde, kampanya süreci başladığı andan son ana kadar yarışın içinde kaldı.
CHP Adayı Cevat Öncü ise yarışa diğer bütün rakiplerinden önce başlamasına rağmen kitleleri harekete geçirecek motivasyonu hiç oluşturamadı. Halk üzerinden bir kampanya yerine bir zaman sonra diğer adaylar üzerinden yaptığı salvolar ile gündem oluşturmaya çalıştı. Seçim sürecini yanlış okurken, enerjisini doğru başlıklar üzerinden kuramadı. Partisi ülke genelinde tarihi başarı el ederken, CHP’nin adayı, ağır bir yenilginin yanı sıra, yine partisi adına tarihi bir fırsatı da yok eden isim oldu.
Kampanyalar dinamik yapılardır ancak asla başladığı gibi gitmezler. Nasıl başladığın, nasıl devam ettiğin, son düzlüğe nasıl girdiğin ve bütün bu basamaklarda neler yaptığın hayati önem taşır. Büyükşehirde stratejik ilerleyen iki kampanya vardı. Bunlar İmren Nilay Tüfekci ve Halit Doğan’ın kampanyalarıydı. Tüfekci, ilk günden itibaren bu yarışın en önemli ismi olduğunu insanlara inandırdı. Bir önceki genel seçimde oluşturduğu zemine, bu seçimde iddiasını da koyarak sürekli yükselen bir grafik oluşturdu.
Sürecin en stratejik zamanı ise İyi Parti’nin adaylarının tamamını açıklamayarak Ak Parti’yi beklemesiydi. Buna Yeniden Refah Partisi’de eklenince aday belirleme süreci Ak Parti açısından adeta bir gerilim filmine dönmüştü. Bu bölümde merkezde İyi Parti, ilçelerde Yeniden Refah, güçlü bir seçim hattı oluşturdu.
İmren Nilay Tüfekci, merkezde oluşan Atakum, ilkadım, Bafra üçlemesini Tekkeköy, Çarşamba, Kavak, Terme, 19 Mayıs gibi hemen hemen her ilçede devam ettirmek için çok uğraşsa da, teşkilatları, onun bu kararlığını muhtemel adayları ikna etme yönünde bir ağırlık oluşturamadı.
Doğan ilk başta tanınma oranında, Tüfekci partisinin oy oranında, Öncü ise bir türlü oluşturamadığı alternatif olma başlıklarında sıkıntı yaşadı. Dolayısıyla Ak Parti adayı, partisi ve lideriyle, Tüfekci, kendi oluşturduğu çekim alanıyla, öncü ise sadece partisinin oy oranıyla yol almaya çalıştı.
Artarak, üstüne koyarak devam eden sadece İmren Nilay Tüfekci oldu. Sonuçlar açıklandığında partisi Türkiye genelinde %3,77 oy oranında kalırken, Samsun’da alınan %14,2 bunun çok açık bir göstergesi oldu. Tersten okursak Tüfekci eğer CHP’nin adayı olmuş olsaydı bugün büyük ihtimalle başkandı.
İmren Nilay Tüfekci aynı zamanda İyi Parti Genel İdare Kurulu Üyesi. Son iki seçimdir hem sahada hem de parti içerisinde aldığı önemli görevler ile ülke siyasetinin çok önemli bir aktörü olacağı sinyallerini de herkese göstermiş oldu. Orta ve uzun vadede ülke siyasetinin önemli bir ismi olacağı aşikar bir gerçek.
Sonuç olarak, direnci düşük teşkilatlara rağmen partisinin 3.Yol söyleminin yüz akı olan tek isim oldu. İyi Partinin öz kaynak adayı olarak, en fazla oyu o aldı. Şehirde taraflı tarafsız herkesin sempatisini ve belki de en önemlisi güvenini kazandı. Siyasete girmek bir karardır ama siyasi arenada halkın gönlüne girmek öyle herkese nasip olmaz.
Gün itibariyle Ak Parti, bir önceki yerel seçime göre yaklaşık 5 puanlık bir düşüş olmasına rağmen başkanlığı kazandı. CHP ülke genelinde tarihinin en büyük zaferini elde ederken Samsun’da adeta çakıldı. İyi Parti ise ülke genelinde kuruluşunun en düşük oy oranını alırken, Samsun’da İmren Nilay Tüfekci ile yaklaşık yüzde 15 oy alarak, ters akıntıya meydan okudu ve belki de partisinin de gelecek günleri için umut olan bir oran yakaladı.
Sevgi ve Saygılarımla...