Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK), 31 Mart Pazar günü yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaline ilişkin 4'e karşı 7 üyenin oy çokluğuyla aldığı kararın gerekçesi açıklandı.
YSK'nin kararı, internet sitesinden yayımlandı.
Dolayısıyla Yüksek Seçim Kurulunun daha önceden bu konuda vermiş olduğu emsal oluşturacak bir içtihadı bulunmamaktadır." denildi.Kurulun İYİ Parti Bursa İl Başkanı tarafından yapılan itiraz üzerine Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesine ilişkin olarak verdiği kararın aktarıldığı kararda, dosyanın incelenmesinde, İYİ Parti tarafından yapılan başvurunun belirlenen sandık kurulu başkanlarının belediyede çalışan kamu görevlilerinden olduğu, bu hususun belediye seçiminde tarafsızlık ilkesine aykırı olacağından tam kanunsuzluk nedeniyle seçimin iptalini gerektirdiği iddiasına dayandırıldığı, yapılan incelemede belirtilen şahısların belediyede görev yapan kamu görevlileri oldukları anlaşıldığından tam kanunsuzluk iddiasına ilişkin talebin reddine karar verildiği hatırlatıldı.Dosyada sandık kurulu başkanlarının kamu görevlisi olduklarının açık olduğuna dikkat çekilen kararda, sandık kurulu görevlendirmelerinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı vurgulandı."Emsal teşkil etmiyor" "Her ne kadar ilgili kararın gerekçesinde sandık kurullarının 2 Mart 2019 tarihinde kesinleştiği belirtilmiş ise de, iddialar doğrultusunda yapılan inceleme sonucunda, sandık kurulu başkanlarının belirlenmesinde tam kanunsuzluk iddiasına ilişkin talebin reddine karar verilmiştir." değerlendirilmesinde bulunulan kararda, dosyadaki itirazın şekli ve görevlendirilenlerin niteliği dikkate alındığında emsal teşkil etmediği kaydedildi.Kararda, Kurulun, H. D. isimli şahsın itirazı üzerine verdiği Erzurum'un Pasinler ilçesi Karavelet Mahallesi muhtarlığına ilişkin karara ait dosyanın incelenmesinde ise muhtarlık seçiminde ihtiyar heyeti üyeliği adaylarının aynı zamanda sandık kurulu görevlisi olduklarından bahisle ve 298 sayılı Kanunun 26. maddesindeki adayların sandık kurulu üyesi olamayacakları hükmünden hareketle itiraz edildiği aktarıldı.Ancak muhtarlık ve ihtiyar heyeti üyeliği seçiminde adaylık usulü olmadığına işaret edilen kararda, 26. madde kapsamına girmeyen bu kişinin sandık kurulu başkanı olmayıp, Saadet Partisi sandık kurulu üyesi olduğu, seçim sonuçlarına nasıl etki ettiğine dair somut bir tespit olmadığı gerekçesiyle karar verildiği anlatıldı.Mardin'in Yeşilli ilçesi Belediye Başkanlığı seçimiyle ilgili Mardin Saadet Partisi İl Başkanı tarafından verilen olağanüstü itiraz dilekçesinde, yedi sandık kurulu başkanının kamu görevlisi olmadığı, bir başkan ve iki sandık kurulu üyesinin de başkan adayının akrabaları olmasının tarafsızlığı zedelediği, bu konuda ilçe ve il seçim kurullarına zamanında itiraz ettiklerinin belirtildiği kararda, bir kez de olağanüstü itiraz olarak incelenerek seçimin iptalinin talep edildiği belirtildi.Yeşilli İlçe Seçim Kurulunun kararında bu kişilerin Yeşilli ilçesindeki kamu kurumlarında çalışan kişiler olduğuna karar verilerek siyasi partinin itirazının reddedildiği ifade edilen kararda, İl Seçim Kuruluna yapılan itirazın da reddedildiği bildirildi. Kararda, olağanüstü itirazla aynı konunun YSK gündemine getirildiği, sandık kurulu başkanlarının kamu görevlisi oldukları anlaşıldığından 298 sayılı Kanunun 130. maddesine göre seçimin iptaline yönelik talebin reddine karar verildiği kaydedildi.Kararda, şu tespitlerde bulunuldu:"Sandık kurullarının oluşumuna ilişkin bu süreçte Yüksek Seçim Kurulunun itirazen incelediği bir diğer dosya da Kurulumuzun kararına konu Bursa Yıldırım dosyasıdır. Bu dosyada, Bursa İli, Yıldırım İlçesi, 3100 numaralı sandıkta sandık kurulunun 3 kişiden oluşmasına yönelik bir itiraz yapılmış, Yıldırım İlçe Seçim Kurulunca verilen kararla, sandık kurulu başkanı hakkında suç duyurusunda bulunulması, sonuç tutanaklarının iptaline yönelik itirazın reddine karar verilmiş, Bursa İl Seçim Kurulunun kararı ile de, sandık kurulunun sabah 08.00'de sandık bölgesinde kimse bulunmadığından 3 kişiden oluşturulduğu belirtilerek itiraz esasa müessir olmadığından itirazın reddine karar verilmiş, bu karara karşı yapılan itiraz da, Bursa İl Seçim Kurulu kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle ve (İki parti arasındaki oy farkı 67.484 olup, itiraz tek sandığa ilişkin olduğundan) sonuca müessir olmadığı görülerek Kurulumuzun kararı ile reddedilmiştir. Konya İli, Karatay İlçesi, Ağsaklı Mahallesine ilişkin muhtarlık seçiminde 1002 nolu sandıkta Konya İl Seçim Kurulunca yapılan incelemede, sandık sonuç tutanağında sadece iki imza bulunduğundan bahisle sandık kurulu görevinin yapılması ve sonuçların doğru alınması hakkında şüphe uyandığı, alınan sonuçların geçerlilik açısından zaafiyet oluşturduğu, seçimlerin bu şekilde yapılmasının doğru olmayacağı gerekçesiyle seçimin iptali ile yenilenmesine karar verildiği, bu karara karşı yapılan itirazın ise, bu hususun sonuca müessir olduğu görülerek, il seçim kurulu kararı kesin olduğundan Kurulumuzca reddedildiği görülmektedir. Bu olayda sandık kurulunun 298 sayılı Kanunun 21. ve 73. maddesindeki bir başkan ve üç üye olan toplanma nisabının altında toplanması sandık sonuçlarının geçersizliğini doğurmuş, sandık seçmen sayısının seçime etkili olması
nedeniyle seçimin yenilenmesini gerektirmiştir.""Kararlardan da anlaşılacağı üzere sandık kurullarının oluşturulması yanında sandık kurullarının toplanma yeter sayısında da kanunun getirdiği hükümlere aykırılık hali, bu sandıklardaki seçmen sayısının seçim sonucunu değiştirecek sayıda olması halinde seçimin iptaline yol açmaktadır." denilen kararda, 298 Sayılı Kanunda sandık kurullarının oluşumu ve karar alma sayılarının birtakım kurallara bağlandığı, bu kuralların ihlal edilmesi de yapılan işlemlerin geçersizliği sonucunu doğurmadığı bildirildi. Kararda, "Eğer bu geçersizlik seçimin sonucunu etkileyecek sayıda ise seçimin iptali söz konusu olmaktadır." ifadesi kullanıldı."Kamu görevlileri arasından belirlenmesi ilkesi göz ardı edildi" Kararda, şunlar kaydedildi:"Yine 298 sayılı Kanunun 'Sandık kurulu üyelikleri' başlıklı 23. Maddesinin, 6 fıkrasının 13 Mart 2018 tarihindeki değişiklikten önceki metninde yer alan, 'Bundan başka, sandığın bulunduğu köy ve mahalle ihtiyar heyeti ve ihtiyar meclisi asıl ve yedek üyelerinden keza ad çekme ile iki kişi seçilir. Bu ad çekme sırasına göre ilki asıl, diğeri yedek üyedir. Şu kadar ki; bu fıkra gereğince görevlendirilecek sandık kurulu asıl ve yedek üyeliklerine yetecek kadar ihtiyar heyeti ve ihtiyar meclisi asıl ve yedek üyesi bulunmayan köy ve mahallelerde noksan üyelikler, yukarıdaki fıkralarda yazılan hükümlerin sandık kurullarına üye vermemiş partiler hakkında uygulanmasıyla tamamlanır' şeklindeki düzenleme 13 Mart 2018 tarihli, 7102 sayılı Kanunun 4. Maddesi ile 'İlçe seçim kurulu başkanı, sandık kurulunun kalan bir asıl ve bir yedek üyesini belirlemek için önce, 22'nci maddenin birinci fıkrası uyarınca bildirilen listeden sandık kurulu başkanı olarak belirlenmeyenler arasından, ihtiyaç duyulan sandık kurulu üye sayısının iki katı kamu görevlisini ad çekme suretiyle tespit eder ve bu kişilerden mani hali bulunmayanları sandık kurulu asıl ve yedek üyesi olarak belirler.' şeklinde değiştirilmiştir.Aynı kanunun 23. maddesinin 7. fıkra ve devamında da, 'Yukarıdaki fıkralar gereğince belirlenen sandık kurulu asıl üyelerinden göreve gelmeyenin yerine, öncelikle, gelmeyen üyenin yedeği alınır. Sandık kurulu başkan ve üyelikleri için ad çekme işlemleri, ilçe seçim kurulu huzurunda, bu kurulun başkanı tarafından yapılır. Üyeliklerin bu şekilde doldurulması mümkün olmazsa, eksikler, ilçe seçim kurulu başkanı tarafından, o çevrede bulunan ve sandık kurulunda görev verilmesinde sakınca olmayan kimselerden doldurulur' hükümleri yer almaktadır. Kanunun bu maddesinin incelenmesinde, sandık kurulunun bir asıl, bir yedek üyesinin yine 22. maddede belirtilen mülki idare amiri tarafından yerleşim yeri adresleri esas alınmak suretiyle ilçede görev yapan tüm kamu görevlileri listesinden başkan olarak belirlenmeyenler arasından tespit edilmesi ilkesi benimsenmiş ve sandık kurulunun kamu görevlisi üyeleri yönünden maddenin son fıkrasında istisnai bir hükme yer verilmiştir. Bu istisnanın uygulanabilmesinin ön şartı ise, kamu görevlisi üyelerin yukarıda belirtildiği şekilde doldurulmasının mümkün olmaması halidir. İstanbul İli genelinde büyükşehir belediye başkanlığı seçimi için toplamda 93 bin 558 kamu görevlisine ihtiyaç duyulmaktadır. İstanbul ilinde, sadece 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre aylık ödenen ve sandık kurullarında görev alabilecek durumda olan yaklaşık 220 bin kamu görevlisi bulunmaktadır. Bu itibarla 2333 sandıkta sandık kurulu üyeliklerinin belirlenmesinde Kanunun asıl hükmü olan kamu görevlileri arasından belirlenmesi ilkesi gözardı edilerek, 298 sayılı Kanunun 23. maddesinin son fıkrasındaki istisna hükmünün uygulanmasına bir gerekçe bulunmamakla birlikte, kanunda böyle bir istisnanın mevcut olması dikkate alındığında bu eksiklik, tek başına seçim sonucuna müessir olay ve hal kapsamında değerlendirilmemiştir."Güven, İstanbul seçimi için ret oyunun gerekçesini açıkladı YSK'nin gerekçeli kararında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaline ret oyu veren Güven'in görüşü de yer aldı.Sandık kurullarının kanuna aykırı oluşturulması nedeniyle seçimin iptali kararına katılmasının mümkün olmadığını belirten Güven, bu sandıkların tamamına yakınında AK Parti ile diğer partili üyelerin görev yaparak sandık sonuç tutanaklarını imzaladığını hatırlattı.Önemli olanın, sandık sonuç tutanağının sandık kurulu başkan ve üyeleri tarafından imzalanmasını müteakip ilçe ve il birleştirme tutanaklarına ve SEÇSİS sistemine doğru aktarılması olduğunu aktaran Güven, şunları kaydetti:"İmzasız 101 sayım döküm cetvelinin tamamında başkan ve memur üye ile birlikte AK Parti ve 3 sandık hariç CHP tüm sandıklara üye vermiş olup hatta AK Parti 145, CHP 120 olmak üzere bazı sandıklarda 1'den fazla üye ile temsil edilmişlerdir.Ayrıca imzasız sayım döküm cetvelleri ile sandık sonuç tutanakları uyumlu olup seçim iptal nedeni olabilecek bir uyumsuzluk görülmemiştir. Sayım döküm cetveli olmayan 22 sandıkta görev yapan sandık kurulu üyeleri aynı sandıklarda diğer seçim türüne ait 19 sandığın sayım döküm cetvellerini ve 22 sandığın sandık sonuç tutanağını doldurduğuna ve tutanak defterine bir itiraz yapılmadığına göre siyasi partilerin müşahitlerinin ve oy verme yerinde hazır bulunanların huzurunda oy sayım ve döküm işleminin yapılmış olması karşısında sayım ve dökümün sandık başında denetlendiğinin ve buna göre sandık sonuç tutanağının tanzim edildiğinin kabulü gerekmekle bu eksiklikler tüm Kurulca iptal nedeni olarak görülmemiştir. Maddi hatalarla ve kaydırmalarla ilgili usulsüzlükler giderilerek SEÇSİS'e
işlendiğinden iptal nedeni kabul edilmemiştir. Sandık sonuç tutanağındaki geçersiz oyların geçersizlik nedenlerinin yazılı olmayışı da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine yönelik 39 ilçede geçersiz oylar yeniden sayıldığından iptal nedeni olarak görülmemiştir."Güven, İstanbul'un Büyükçekmece ilçesinde hayali bina oluşturarak kamu binalarını, tır parklarını, boş arsaları mesken gibi göstererek usulsüz seçmen kaydı yapıldığı ve bununla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldığını hatırlatarak, bununla ilgili de seçmen listelerinde usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle seçimin iptali talebinin kabul edilmediğini vurguladı."AK Parti ve CHP üyesi görev yapmaktadır" İki aday arasındaki oy farkının 13 bin 729 olduğunu anımsatan Güven, usulsüz oy kullanıldığı tespit edilen kişi sayısının 706 olduğunu, bunun sonuca etkisi olmayacağı için iptal nedeni sayılmadığını ifade etti.YSK'de 212 sandık ve ilave 41 sandık üzerinde yapılan değerlendirmede, ilçe seçim kurullarınca bildirilen listeye göre 222 sandık kurulu başkanının özel şirket çalışanlarından görevlendirildiği ve bunun seçim sonucunda etkili olduğu fikrinin çoğunluk tarafından benimsendiğini aktaran Güven, şu değerlendirmede bulundu:"298 sayılı kanunun 22'nci maddesi tüm kamu görevlilerinin listesinin mülki idare amiri tarafından yerleşim yeri adresi esas alınmak suretiyle ilçe seçim kurulu başkanlıklarına gönderileceğini ve İlçe Seçim Kurulu Başkanının sandık kurulu başkanlarını bu kamu görevlileri arasından ad çekme ile tespit edeceğini hüküm altına almıştır. İlçe seçim kurulu başkanı bu şekilde gelen listelerden ad çekme işlemlerini kanun uyarınca ilçe seçim kurulu huzurunda yapmak zorundadır. İlçe seçim kurullarının tümünde AK Parti ve CHP üyesi görev yapmaktadır.Yasa koyucu sandık kurulu başkanlarının usulsüz atanmalarını tam kanunsuzluk nedenine dayalı mutlak iptal sebebi saymamıştır. YSK de kararlarında tam kanunsuzluk nedeniyle iptal sebebi saymamıştır. 298 sayılı kanunun 119'uncu maddesinde 'sandık kurullarının teşkiline dair, ilçe seçim kurulu veya başkanı tarafından yapılan işlemlerin düzeltilmesi için bu işlemlerin neticesinden itibaren en geç iki gün içinde şikayet yoluyla düzeltilmesi' istenebilir."Güven, 31 Mart'ta İstanbul'da 39 ilçede 31 bin 186 sandıkta seçim yapıldığını hatırlatarak, sandıklarda AK Parti'den 45 bin 23, CHP'den 37 bin 9, MHP'den bin 502, Saadet Partisi'nden 8 bin 925, HDP'den 9 bin 357 olmak üzere, diğer siyasi partilerle 106 bin 384 partili üyenin görev yaptığına dikkati çekti."Bazı partilerin iki üyesi görev yaptı" Dosyadaki belgelere göre, kamu çalışanı olmadığı halde sandık başkanı olan 754 kişinin görev yaptığı sandıkların 750'sinde AK Partili üyelerin yer aldığına değinen Güven, AK Parti'nin bu sandıklara bin 104 üye verdiğini, 354 sandıkta iki üyesinin bulunduğunu aktardı.CHP'nin ise aynı sandıkların 3 tanesine üye vermediğini, 28 üyesinin ise göreve gelmediğini ifade eden Güven, diğer 723 sandıkta CHP'li üyelerin görev yaptığını kaydetti. Güven, bu sandıklara toplamda 979 üye veren CHP'nin 256 sandıkta iki üyesinin görev aldığına işaret etti.Sandıklarda diğer siyasi partilerin üyelerinin de yer aldığına dikkati çeken Güven, "Sayım döküm cetvelinin olmadığı 22 sandıkta ise başkan hariç AK Parti 36, CHP 33, HDP 12, Saadet Partisi 12, İYİ Parti 1, seçmen 5 üye ve 22 memur üye görev yapmıştır. Bazı partilerin bir sandıkta ikişer üyesi görev yapmıştır." ifadelerini kullandı.Sadi Güven, şu değerlendirmeyi yaptı:" 31 Mart günü İstanbul'da yapılan seçimde, 2018 yılında değişen 298 sayılı yasanın 22'nci maddesine aykırı sandık kurulu başkan ve üyesinin görevlendirildiği şüphesizdir. '2004 ve 2009 yılında YSK tarafından verilen kararlar emsal olmaz' denilebilir ise de kararlar verildiği tarihte yürürlükte bulunan yasadaki sandık kurulu başkan ve üyelerinin belirlenme usulüne aykırılık haline ilişkin olmakla 298 sayılı kanunun değişik 22'nci maddesine aykırılıktan farklı değildir. Sandık kurullarının usulsüz oluşması tam kanunsuzluk halini oluşturmaz. Sandık kurullarının kuruluşuna ilişkin işlemlerin kesinleşmesinden sonra bu kuruluşa karşı yapılacak itirazlar seçimden sonra o seçimlerin iptali için tek başına bir itiraz sebebi olarak ileri sürülemez. 5 kişisi siyasi parti temsilcisi olup 7 kişiden oluşan sandık kurulunda siyasi partili üyelerle birlikte görev yapan usulsüz atanmış sandık kurulu başkanının 31 Mart 2019 günü yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine ilişkin maddi hatalar giderilip geçersiz oyların tamamının yeniden sayılması karşısında tek başına seçimin neticesine tesir ettiğine ilişkin seçimin iptalini gerektirir tespit olmadığından sayın çoğunluğun seçimin iptali ile yenilenmesine ilişkin kararına katılınamamıştır."AA
YSK'nin kararı, internet sitesinden yayımlandı.
Dolayısıyla Yüksek Seçim Kurulunun daha önceden bu konuda vermiş olduğu emsal oluşturacak bir içtihadı bulunmamaktadır." denildi.Kurulun İYİ Parti Bursa İl Başkanı tarafından yapılan itiraz üzerine Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesine ilişkin olarak verdiği kararın aktarıldığı kararda, dosyanın incelenmesinde, İYİ Parti tarafından yapılan başvurunun belirlenen sandık kurulu başkanlarının belediyede çalışan kamu görevlilerinden olduğu, bu hususun belediye seçiminde tarafsızlık ilkesine aykırı olacağından tam kanunsuzluk nedeniyle seçimin iptalini gerektirdiği iddiasına dayandırıldığı, yapılan incelemede belirtilen şahısların belediyede görev yapan kamu görevlileri oldukları anlaşıldığından tam kanunsuzluk iddiasına ilişkin talebin reddine karar verildiği hatırlatıldı.Dosyada sandık kurulu başkanlarının kamu görevlisi olduklarının açık olduğuna dikkat çekilen kararda, sandık kurulu görevlendirmelerinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı vurgulandı."Emsal teşkil etmiyor" "Her ne kadar ilgili kararın gerekçesinde sandık kurullarının 2 Mart 2019 tarihinde kesinleştiği belirtilmiş ise de, iddialar doğrultusunda yapılan inceleme sonucunda, sandık kurulu başkanlarının belirlenmesinde tam kanunsuzluk iddiasına ilişkin talebin reddine karar verilmiştir." değerlendirilmesinde bulunulan kararda, dosyadaki itirazın şekli ve görevlendirilenlerin niteliği dikkate alındığında emsal teşkil etmediği kaydedildi.Kararda, Kurulun, H. D. isimli şahsın itirazı üzerine verdiği Erzurum'un Pasinler ilçesi Karavelet Mahallesi muhtarlığına ilişkin karara ait dosyanın incelenmesinde ise muhtarlık seçiminde ihtiyar heyeti üyeliği adaylarının aynı zamanda sandık kurulu görevlisi olduklarından bahisle ve 298 sayılı Kanunun 26. maddesindeki adayların sandık kurulu üyesi olamayacakları hükmünden hareketle itiraz edildiği aktarıldı.Ancak muhtarlık ve ihtiyar heyeti üyeliği seçiminde adaylık usulü olmadığına işaret edilen kararda, 26. madde kapsamına girmeyen bu kişinin sandık kurulu başkanı olmayıp, Saadet Partisi sandık kurulu üyesi olduğu, seçim sonuçlarına nasıl etki ettiğine dair somut bir tespit olmadığı gerekçesiyle karar verildiği anlatıldı.Mardin'in Yeşilli ilçesi Belediye Başkanlığı seçimiyle ilgili Mardin Saadet Partisi İl Başkanı tarafından verilen olağanüstü itiraz dilekçesinde, yedi sandık kurulu başkanının kamu görevlisi olmadığı, bir başkan ve iki sandık kurulu üyesinin de başkan adayının akrabaları olmasının tarafsızlığı zedelediği, bu konuda ilçe ve il seçim kurullarına zamanında itiraz ettiklerinin belirtildiği kararda, bir kez de olağanüstü itiraz olarak incelenerek seçimin iptalinin talep edildiği belirtildi.Yeşilli İlçe Seçim Kurulunun kararında bu kişilerin Yeşilli ilçesindeki kamu kurumlarında çalışan kişiler olduğuna karar verilerek siyasi partinin itirazının reddedildiği ifade edilen kararda, İl Seçim Kuruluna yapılan itirazın da reddedildiği bildirildi. Kararda, olağanüstü itirazla aynı konunun YSK gündemine getirildiği, sandık kurulu başkanlarının kamu görevlisi oldukları anlaşıldığından 298 sayılı Kanunun 130. maddesine göre seçimin iptaline yönelik talebin reddine karar verildiği kaydedildi.Kararda, şu tespitlerde bulunuldu:"Sandık kurullarının oluşumuna ilişkin bu süreçte Yüksek Seçim Kurulunun itirazen incelediği bir diğer dosya da Kurulumuzun kararına konu Bursa Yıldırım dosyasıdır. Bu dosyada, Bursa İli, Yıldırım İlçesi, 3100 numaralı sandıkta sandık kurulunun 3 kişiden oluşmasına yönelik bir itiraz yapılmış, Yıldırım İlçe Seçim Kurulunca verilen kararla, sandık kurulu başkanı hakkında suç duyurusunda bulunulması, sonuç tutanaklarının iptaline yönelik itirazın reddine karar verilmiş, Bursa İl Seçim Kurulunun kararı ile de, sandık kurulunun sabah 08.00'de sandık bölgesinde kimse bulunmadığından 3 kişiden oluşturulduğu belirtilerek itiraz esasa müessir olmadığından itirazın reddine karar verilmiş, bu karara karşı yapılan itiraz da, Bursa İl Seçim Kurulu kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle ve (İki parti arasındaki oy farkı 67.484 olup, itiraz tek sandığa ilişkin olduğundan) sonuca müessir olmadığı görülerek Kurulumuzun kararı ile reddedilmiştir. Konya İli, Karatay İlçesi, Ağsaklı Mahallesine ilişkin muhtarlık seçiminde 1002 nolu sandıkta Konya İl Seçim Kurulunca yapılan incelemede, sandık sonuç tutanağında sadece iki imza bulunduğundan bahisle sandık kurulu görevinin yapılması ve sonuçların doğru alınması hakkında şüphe uyandığı, alınan sonuçların geçerlilik açısından zaafiyet oluşturduğu, seçimlerin bu şekilde yapılmasının doğru olmayacağı gerekçesiyle seçimin iptali ile yenilenmesine karar verildiği, bu karara karşı yapılan itirazın ise, bu hususun sonuca müessir olduğu görülerek, il seçim kurulu kararı kesin olduğundan Kurulumuzca reddedildiği görülmektedir. Bu olayda sandık kurulunun 298 sayılı Kanunun 21. ve 73. maddesindeki bir başkan ve üç üye olan toplanma nisabının altında toplanması sandık sonuçlarının geçersizliğini doğurmuş, sandık seçmen sayısının seçime etkili olması
nedeniyle seçimin yenilenmesini gerektirmiştir.""Kararlardan da anlaşılacağı üzere sandık kurullarının oluşturulması yanında sandık kurullarının toplanma yeter sayısında da kanunun getirdiği hükümlere aykırılık hali, bu sandıklardaki seçmen sayısının seçim sonucunu değiştirecek sayıda olması halinde seçimin iptaline yol açmaktadır." denilen kararda, 298 Sayılı Kanunda sandık kurullarının oluşumu ve karar alma sayılarının birtakım kurallara bağlandığı, bu kuralların ihlal edilmesi de yapılan işlemlerin geçersizliği sonucunu doğurmadığı bildirildi. Kararda, "Eğer bu geçersizlik seçimin sonucunu etkileyecek sayıda ise seçimin iptali söz konusu olmaktadır." ifadesi kullanıldı."Kamu görevlileri arasından belirlenmesi ilkesi göz ardı edildi" Kararda, şunlar kaydedildi:"Yine 298 sayılı Kanunun 'Sandık kurulu üyelikleri' başlıklı 23. Maddesinin, 6 fıkrasının 13 Mart 2018 tarihindeki değişiklikten önceki metninde yer alan, 'Bundan başka, sandığın bulunduğu köy ve mahalle ihtiyar heyeti ve ihtiyar meclisi asıl ve yedek üyelerinden keza ad çekme ile iki kişi seçilir. Bu ad çekme sırasına göre ilki asıl, diğeri yedek üyedir. Şu kadar ki; bu fıkra gereğince görevlendirilecek sandık kurulu asıl ve yedek üyeliklerine yetecek kadar ihtiyar heyeti ve ihtiyar meclisi asıl ve yedek üyesi bulunmayan köy ve mahallelerde noksan üyelikler, yukarıdaki fıkralarda yazılan hükümlerin sandık kurullarına üye vermemiş partiler hakkında uygulanmasıyla tamamlanır' şeklindeki düzenleme 13 Mart 2018 tarihli, 7102 sayılı Kanunun 4. Maddesi ile 'İlçe seçim kurulu başkanı, sandık kurulunun kalan bir asıl ve bir yedek üyesini belirlemek için önce, 22'nci maddenin birinci fıkrası uyarınca bildirilen listeden sandık kurulu başkanı olarak belirlenmeyenler arasından, ihtiyaç duyulan sandık kurulu üye sayısının iki katı kamu görevlisini ad çekme suretiyle tespit eder ve bu kişilerden mani hali bulunmayanları sandık kurulu asıl ve yedek üyesi olarak belirler.' şeklinde değiştirilmiştir.Aynı kanunun 23. maddesinin 7. fıkra ve devamında da, 'Yukarıdaki fıkralar gereğince belirlenen sandık kurulu asıl üyelerinden göreve gelmeyenin yerine, öncelikle, gelmeyen üyenin yedeği alınır. Sandık kurulu başkan ve üyelikleri için ad çekme işlemleri, ilçe seçim kurulu huzurunda, bu kurulun başkanı tarafından yapılır. Üyeliklerin bu şekilde doldurulması mümkün olmazsa, eksikler, ilçe seçim kurulu başkanı tarafından, o çevrede bulunan ve sandık kurulunda görev verilmesinde sakınca olmayan kimselerden doldurulur' hükümleri yer almaktadır. Kanunun bu maddesinin incelenmesinde, sandık kurulunun bir asıl, bir yedek üyesinin yine 22. maddede belirtilen mülki idare amiri tarafından yerleşim yeri adresleri esas alınmak suretiyle ilçede görev yapan tüm kamu görevlileri listesinden başkan olarak belirlenmeyenler arasından tespit edilmesi ilkesi benimsenmiş ve sandık kurulunun kamu görevlisi üyeleri yönünden maddenin son fıkrasında istisnai bir hükme yer verilmiştir. Bu istisnanın uygulanabilmesinin ön şartı ise, kamu görevlisi üyelerin yukarıda belirtildiği şekilde doldurulmasının mümkün olmaması halidir. İstanbul İli genelinde büyükşehir belediye başkanlığı seçimi için toplamda 93 bin 558 kamu görevlisine ihtiyaç duyulmaktadır. İstanbul ilinde, sadece 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre aylık ödenen ve sandık kurullarında görev alabilecek durumda olan yaklaşık 220 bin kamu görevlisi bulunmaktadır. Bu itibarla 2333 sandıkta sandık kurulu üyeliklerinin belirlenmesinde Kanunun asıl hükmü olan kamu görevlileri arasından belirlenmesi ilkesi gözardı edilerek, 298 sayılı Kanunun 23. maddesinin son fıkrasındaki istisna hükmünün uygulanmasına bir gerekçe bulunmamakla birlikte, kanunda böyle bir istisnanın mevcut olması dikkate alındığında bu eksiklik, tek başına seçim sonucuna müessir olay ve hal kapsamında değerlendirilmemiştir."Güven, İstanbul seçimi için ret oyunun gerekçesini açıkladı YSK'nin gerekçeli kararında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaline ret oyu veren Güven'in görüşü de yer aldı.Sandık kurullarının kanuna aykırı oluşturulması nedeniyle seçimin iptali kararına katılmasının mümkün olmadığını belirten Güven, bu sandıkların tamamına yakınında AK Parti ile diğer partili üyelerin görev yaparak sandık sonuç tutanaklarını imzaladığını hatırlattı.Önemli olanın, sandık sonuç tutanağının sandık kurulu başkan ve üyeleri tarafından imzalanmasını müteakip ilçe ve il birleştirme tutanaklarına ve SEÇSİS sistemine doğru aktarılması olduğunu aktaran Güven, şunları kaydetti:"İmzasız 101 sayım döküm cetvelinin tamamında başkan ve memur üye ile birlikte AK Parti ve 3 sandık hariç CHP tüm sandıklara üye vermiş olup hatta AK Parti 145, CHP 120 olmak üzere bazı sandıklarda 1'den fazla üye ile temsil edilmişlerdir.Ayrıca imzasız sayım döküm cetvelleri ile sandık sonuç tutanakları uyumlu olup seçim iptal nedeni olabilecek bir uyumsuzluk görülmemiştir. Sayım döküm cetveli olmayan 22 sandıkta görev yapan sandık kurulu üyeleri aynı sandıklarda diğer seçim türüne ait 19 sandığın sayım döküm cetvellerini ve 22 sandığın sandık sonuç tutanağını doldurduğuna ve tutanak defterine bir itiraz yapılmadığına göre siyasi partilerin müşahitlerinin ve oy verme yerinde hazır bulunanların huzurunda oy sayım ve döküm işleminin yapılmış olması karşısında sayım ve dökümün sandık başında denetlendiğinin ve buna göre sandık sonuç tutanağının tanzim edildiğinin kabulü gerekmekle bu eksiklikler tüm Kurulca iptal nedeni olarak görülmemiştir. Maddi hatalarla ve kaydırmalarla ilgili usulsüzlükler giderilerek SEÇSİS'e
işlendiğinden iptal nedeni kabul edilmemiştir. Sandık sonuç tutanağındaki geçersiz oyların geçersizlik nedenlerinin yazılı olmayışı da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine yönelik 39 ilçede geçersiz oylar yeniden sayıldığından iptal nedeni olarak görülmemiştir."Güven, İstanbul'un Büyükçekmece ilçesinde hayali bina oluşturarak kamu binalarını, tır parklarını, boş arsaları mesken gibi göstererek usulsüz seçmen kaydı yapıldığı ve bununla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldığını hatırlatarak, bununla ilgili de seçmen listelerinde usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle seçimin iptali talebinin kabul edilmediğini vurguladı."AK Parti ve CHP üyesi görev yapmaktadır" İki aday arasındaki oy farkının 13 bin 729 olduğunu anımsatan Güven, usulsüz oy kullanıldığı tespit edilen kişi sayısının 706 olduğunu, bunun sonuca etkisi olmayacağı için iptal nedeni sayılmadığını ifade etti.YSK'de 212 sandık ve ilave 41 sandık üzerinde yapılan değerlendirmede, ilçe seçim kurullarınca bildirilen listeye göre 222 sandık kurulu başkanının özel şirket çalışanlarından görevlendirildiği ve bunun seçim sonucunda etkili olduğu fikrinin çoğunluk tarafından benimsendiğini aktaran Güven, şu değerlendirmede bulundu:"298 sayılı kanunun 22'nci maddesi tüm kamu görevlilerinin listesinin mülki idare amiri tarafından yerleşim yeri adresi esas alınmak suretiyle ilçe seçim kurulu başkanlıklarına gönderileceğini ve İlçe Seçim Kurulu Başkanının sandık kurulu başkanlarını bu kamu görevlileri arasından ad çekme ile tespit edeceğini hüküm altına almıştır. İlçe seçim kurulu başkanı bu şekilde gelen listelerden ad çekme işlemlerini kanun uyarınca ilçe seçim kurulu huzurunda yapmak zorundadır. İlçe seçim kurullarının tümünde AK Parti ve CHP üyesi görev yapmaktadır.Yasa koyucu sandık kurulu başkanlarının usulsüz atanmalarını tam kanunsuzluk nedenine dayalı mutlak iptal sebebi saymamıştır. YSK de kararlarında tam kanunsuzluk nedeniyle iptal sebebi saymamıştır. 298 sayılı kanunun 119'uncu maddesinde 'sandık kurullarının teşkiline dair, ilçe seçim kurulu veya başkanı tarafından yapılan işlemlerin düzeltilmesi için bu işlemlerin neticesinden itibaren en geç iki gün içinde şikayet yoluyla düzeltilmesi' istenebilir."Güven, 31 Mart'ta İstanbul'da 39 ilçede 31 bin 186 sandıkta seçim yapıldığını hatırlatarak, sandıklarda AK Parti'den 45 bin 23, CHP'den 37 bin 9, MHP'den bin 502, Saadet Partisi'nden 8 bin 925, HDP'den 9 bin 357 olmak üzere, diğer siyasi partilerle 106 bin 384 partili üyenin görev yaptığına dikkati çekti."Bazı partilerin iki üyesi görev yaptı" Dosyadaki belgelere göre, kamu çalışanı olmadığı halde sandık başkanı olan 754 kişinin görev yaptığı sandıkların 750'sinde AK Partili üyelerin yer aldığına değinen Güven, AK Parti'nin bu sandıklara bin 104 üye verdiğini, 354 sandıkta iki üyesinin bulunduğunu aktardı.CHP'nin ise aynı sandıkların 3 tanesine üye vermediğini, 28 üyesinin ise göreve gelmediğini ifade eden Güven, diğer 723 sandıkta CHP'li üyelerin görev yaptığını kaydetti. Güven, bu sandıklara toplamda 979 üye veren CHP'nin 256 sandıkta iki üyesinin görev aldığına işaret etti.Sandıklarda diğer siyasi partilerin üyelerinin de yer aldığına dikkati çeken Güven, "Sayım döküm cetvelinin olmadığı 22 sandıkta ise başkan hariç AK Parti 36, CHP 33, HDP 12, Saadet Partisi 12, İYİ Parti 1, seçmen 5 üye ve 22 memur üye görev yapmıştır. Bazı partilerin bir sandıkta ikişer üyesi görev yapmıştır." ifadelerini kullandı.Sadi Güven, şu değerlendirmeyi yaptı:" 31 Mart günü İstanbul'da yapılan seçimde, 2018 yılında değişen 298 sayılı yasanın 22'nci maddesine aykırı sandık kurulu başkan ve üyesinin görevlendirildiği şüphesizdir. '2004 ve 2009 yılında YSK tarafından verilen kararlar emsal olmaz' denilebilir ise de kararlar verildiği tarihte yürürlükte bulunan yasadaki sandık kurulu başkan ve üyelerinin belirlenme usulüne aykırılık haline ilişkin olmakla 298 sayılı kanunun değişik 22'nci maddesine aykırılıktan farklı değildir. Sandık kurullarının usulsüz oluşması tam kanunsuzluk halini oluşturmaz. Sandık kurullarının kuruluşuna ilişkin işlemlerin kesinleşmesinden sonra bu kuruluşa karşı yapılacak itirazlar seçimden sonra o seçimlerin iptali için tek başına bir itiraz sebebi olarak ileri sürülemez. 5 kişisi siyasi parti temsilcisi olup 7 kişiden oluşan sandık kurulunda siyasi partili üyelerle birlikte görev yapan usulsüz atanmış sandık kurulu başkanının 31 Mart 2019 günü yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine ilişkin maddi hatalar giderilip geçersiz oyların tamamının yeniden sayılması karşısında tek başına seçimin neticesine tesir ettiğine ilişkin seçimin iptalini gerektirir tespit olmadığından sayın çoğunluğun seçimin iptali ile yenilenmesine ilişkin kararına katılınamamıştır."AA