Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "Başta komşumuz olmak üzere herkes emin olmalıdır ki bizler, Akdeniz ve Ege Denizi'ni istikrar ve refah bölgesi olarak görmek istiyor, bunun ülkelerimize ve halklarımıza büyük yarar sağlayacağına inanıyoruz" dedi.Güler, Mavi Vatan-2025 Tatbikatı'nı takip ettiği TCG Salihreis'de değerlendirmelerde bulundu.Mavi Vatan-2025 Tatbikatı'nda kuvvetler arasındaki yüksek uyum ve performansa, personelin üstün eğitim seviyesine, yerli ve milli savunma sanayisinin ürettiği silah ve sistemlerin etkinliğine şahit olmaktan gurur duyduklarını söyleyen Güler, tatbikat süresince, deniz canlılarının korunması ve deniz kirliliğinin önlenmesi için gerekli tedbirlerin titizlikle uygulandığını vurguladı.Bakan Güler, istikrarsızlığın ve belirsizliğin hat safhaya çıktığı bir güvenlik ortamından geçildiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:"Mevcut güvenlik ortamı ve yakın coğrafyamızda meydana gelen gelişmeler, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin her an harekata hazır, etkin ve caydırıcı bir güç olmasını ve bu gücünü artırarak devam ettirmesini zorunlu kılmaktadır. Bu doğrultuda, personelimizi muharebe şartlarına en uygun şekilde hazırlamak, ordumuzun caydırıcılığını daha da yükseltmek için tatbikatlarımıza büyük önem vermekteyiz. Bu tatbikatlar sayesinde personelimiz, teorik bilgilerini sahada uygulama imkanı bulmakta, silah sistemlerini kullanma pratikleri ve yeteneklerini geliştirmekte, yakın koordinasyon ve uyum içerisinde hareket edebilme kabiliyetlerini artırmaktadır."
Yunanistan ile ilişkilerMavi Vatan kavramının, Türkiye'nin denizlerdeki hak ve menfaatlerini savunma iradesinin ve uluslararası hukuk çerçevesindeki kararlılığının bir yansıması olduğuna dikkati çeken Güler, şunları kaydetti:"Başta komşumuz olmak üzere herkes emin olmalıdır ki bizler, Akdeniz ve Ege Denizi'ni istikrar ve refah bölgesi olarak görmek istiyor, bunun ülkelerimize ve halklarımıza büyük yarar sağlayacağına inanıyoruz. Ancak barışçıl bir çözüm için çaba gösterirken, milli hak ve menfaatlerimizden de asla taviz vermeyeceğimizi, özellikle vurguluyoruz. Kıbrıs konusunda ise, uluslararası kamuoyunda da açıkça dile getirilmeye başlandığı gibi tek ve kesin çözümün adada iki ayrı devlet, iki ayrı halk olduğu gerçeğiyle hareket edilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz. Muhataplarımızı, tarihi ve mevcut gerçeklere uygun olmayan, 50 yıl öncesinden kalma ve miadı dolmuş söylemleri bir kenara bırakıp konuya makul ve mantıklı bir şekilde yaklaşmaya davet ediyoruz."
Tatbikatların önemi
Bakan Güler, eğitimli bir ordunun savaşın yarısını kazanmış demek olduğuna vurgu yaparak, "Bilgi ve becerilerin sürekli tazelenmesi, yenilenmesi ve geliştirilmesi başarının temel unsurudur. Bu yönüyle iştirak ettiğiniz her tatbikat, yeni bir deneyim, yeni bir başarı hikayesine giden yolun ilk adımıdır." şeklinde konuştu.Mavi Vatan Tatbikatı'nın, bu yılın ilk tatbikatı olduğuna değinen Güler, tatbikatın Karadeniz, Ege Denizi ve Doğu Akdeniz'de gerçekleştirildiğini hatırlattı.Türkiye'nin, çatışma ve ihtilafların çevrelediği bir bölgenin tam kalbinde yer aldığını, gerginliklerin engellenmesi, kriz ve sorunların çözülmesi için uluslararası hukukun ve barışın esas aldığının her fırsatta ifade edildiğini söyleyen Güler, şöyle devam etti:"Komşumuz Yunanistan ile aramızdaki ilişkilerin geliştirilmesine de bu esaslar dahilinde yaklaşıyor, sorunların çözümü için önemli adımlar atıyoruz. Çözüm odaklı bir yaklaşım ile dürüst ve yapıcı bir ilişkinin kalıcı hale gelmesinin iki ülkenin de yararına olacağına inanıyoruz. Ancak kimi kesimlerce uluslararası hukuk kavramı çarpıtılmakta, siyasi söylemlerle üretilen kimi politikalar, hukuki gerçekler olarak sunulmaya çalışılmaktadır. Nitekim Türkiye'nin Mavi Vatan'ındaki hak ve menfaatlerini koruma kararlılığını tarihsel bir yayılmacılık ve saldırganlık olarak gösterme girişimleri, uluslararası hukukun Türkiye'ye sağladığı hakları yok saymaya yönelik beyhude bir çabadır. Sadece mevcut gerçeklerin çarpıtılmasından ibarettir."