Toplantısı, Samsun Büyükşehir Belediyesi Sanat Merkezi'nde gerçekleştirildi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, toplantıda Çarşamba’ya yapılacak biyokütle enerji santrali ve çevre projeleri hakkında değerlendirmelerde bulundu. BİZİ İYİ DİNLESİNLER
AK Parti’nin çevreci bir siyasi oluşum olduğunu ifade eden Karaaslan, "Biz iktidara geldiğimizde Türkiye’de 127 tane mavi bayraklı plaj vardı. Bugün ise 463. ‘Samsun’da çevre katliamı oluyor’ diyenler, Samsun’da son yıllarda kaç tane mavi bayraklı plaj olduğunu biliyor mu? Şu anda Samsun’da 12 tane mavi bayraklı plaj var. Biz iktidara geldiğimizde 15 adet katı atık tesisi vardı, bugün 88 tane var. Ülkenin 62 milyonuna hizmet eden tesislerden bahsediyoruz. Ambalaj atıkları toplama tesisleri, lisanslı firmaların sayısı 15’ti. Bugün ise bu sayı 727’ye yükseldi. Bizi çevreyi düşünmemekle suçlayanlar var ya kulaklarını açıp iyi dinlesinler diye bu rakamları belirtiyorum. Milli park sayısı 32’ydi, bugün 45’e çıktı. 50 ilde 31 milyon 500 bin metrekarelik alanda millet bahçeleri yapılıyor. Millet bahçeleri, Türkiye’de çevre için yapılan gelmiş geçmiş en önemli hamlelerden biridir. Şehrimizde de yapılıyor. Bunu konuşan, söyleyen var mı?" dedi.
ZARARLI YATIRIMA İMZA YOK
Çevre eylemlerine katılan İYİ Partili ve CHP meclis üyelerinin, mecliste santralin yapılmasına onay verdiğini ifade eden Karaaslan, "BES ile alakalı Çevre ve Şehircilik Bakanımıza durumu anlattım. Ondan yeni bir ekip kurarak, buranın tekrar araştırılmasını istedim. Çünkü şu anda Türkiye’de böyle bir konuyla alakalı en güvenilir kurum Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'dır. Bizler, siyaset yapanlar, asla ve asla halk sağlığına, özellikle benim çalışma alanım olan çevreye bu konuda ufacık bir zarar verecek hiçbir yatırımın altına imzamızı atmayız. Bu bizim imzamızla da değil, bütün partilerden oluşan belediye meclis üyelerinin ve aynı zamanda o kurumdaki bütün üyelerin onayıyla çıkmıştır. Daha sonra da yetkililer geldi, burada incelemeler yapıldı. İlk rapordan daha da kapsamlı bir şekilde filtre sistemlerine kadar tekrar bir rapor çıktı. Bu raporda da her şeye bakıldı. O rapor da olumlu çıktı. Şimdi biz ne diyeceğiz? Ya öyle olursa ya şöyle olursalarla burada bir tavır almamız bekleniyorsa eğer, ben o tavrı o farklı belediye meclis üyelerine biraz oturup düşünüp, farklı kararları varsa bu kararlarını yeri geldiğinde ve onlara sorulduğunda parmak kaldırıp onaylamak yerine orada vermelerini tercih ederdim. Şu anda Samsun’da çevreden sorumlu genel başkan yardımcısı benim ama diğer bütün milletvekili arkadaşlarımın bu konudaki çok yüksek hassasiyetini herkese hatırlatmak isterim. Olaylarla kimse kendine rol kapmaya, yer kapmaya, siyasi menfaat elde etmeye kalkmasın. Burada ezelden beri çevreci olan bir bakış açısının, AK Parti’nin çevreci temsilcileri var. O yüzden kimse çevrecilikte bizimle yarışmasın" diye konuştu.
AK Parti’nin çevreci bir siyasi oluşum olduğunu ifade eden Karaaslan, "Biz iktidara geldiğimizde Türkiye’de 127 tane mavi bayraklı plaj vardı. Bugün ise 463. ‘Samsun’da çevre katliamı oluyor’ diyenler, Samsun’da son yıllarda kaç tane mavi bayraklı plaj olduğunu biliyor mu? Şu anda Samsun’da 12 tane mavi bayraklı plaj var. Biz iktidara geldiğimizde 15 adet katı atık tesisi vardı, bugün 88 tane var. Ülkenin 62 milyonuna hizmet eden tesislerden bahsediyoruz. Ambalaj atıkları toplama tesisleri, lisanslı firmaların sayısı 15’ti. Bugün ise bu sayı 727’ye yükseldi. Bizi çevreyi düşünmemekle suçlayanlar var ya kulaklarını açıp iyi dinlesinler diye bu rakamları belirtiyorum. Milli park sayısı 32’ydi, bugün 45’e çıktı. 50 ilde 31 milyon 500 bin metrekarelik alanda millet bahçeleri yapılıyor. Millet bahçeleri, Türkiye’de çevre için yapılan gelmiş geçmiş en önemli hamlelerden biridir. Şehrimizde de yapılıyor. Bunu konuşan, söyleyen var mı?" dedi.
ZARARLI YATIRIMA İMZA YOK
Çevre eylemlerine katılan İYİ Partili ve CHP meclis üyelerinin, mecliste santralin yapılmasına onay verdiğini ifade eden Karaaslan, "BES ile alakalı Çevre ve Şehircilik Bakanımıza durumu anlattım. Ondan yeni bir ekip kurarak, buranın tekrar araştırılmasını istedim. Çünkü şu anda Türkiye’de böyle bir konuyla alakalı en güvenilir kurum Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'dır. Bizler, siyaset yapanlar, asla ve asla halk sağlığına, özellikle benim çalışma alanım olan çevreye bu konuda ufacık bir zarar verecek hiçbir yatırımın altına imzamızı atmayız. Bu bizim imzamızla da değil, bütün partilerden oluşan belediye meclis üyelerinin ve aynı zamanda o kurumdaki bütün üyelerin onayıyla çıkmıştır. Daha sonra da yetkililer geldi, burada incelemeler yapıldı. İlk rapordan daha da kapsamlı bir şekilde filtre sistemlerine kadar tekrar bir rapor çıktı. Bu raporda da her şeye bakıldı. O rapor da olumlu çıktı. Şimdi biz ne diyeceğiz? Ya öyle olursa ya şöyle olursalarla burada bir tavır almamız bekleniyorsa eğer, ben o tavrı o farklı belediye meclis üyelerine biraz oturup düşünüp, farklı kararları varsa bu kararlarını yeri geldiğinde ve onlara sorulduğunda parmak kaldırıp onaylamak yerine orada vermelerini tercih ederdim. Şu anda Samsun’da çevreden sorumlu genel başkan yardımcısı benim ama diğer bütün milletvekili arkadaşlarımın bu konudaki çok yüksek hassasiyetini herkese hatırlatmak isterim. Olaylarla kimse kendine rol kapmaya, yer kapmaya, siyasi menfaat elde etmeye kalkmasın. Burada ezelden beri çevreci olan bir bakış açısının, AK Parti’nin çevreci temsilcileri var. O yüzden kimse çevrecilikte bizimle yarışmasın" diye konuştu.