Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, konuyla ilgili açıklamasında son derece hassas ve tehlikeli bir sürece girildiğine işaret ederek, "Bir taraftan sınırı aşan alanlarda uğraştığımız bir terör örgütü var ki bunlar Irak ve Suriye'nin kuzeyinde. Diğer tarafta Türkiye'de toplumsal katmanları ve siyaseti maniple edebilecekleri bir alan oluşturmuşlardı." şeklinde konuştu.
Bu operasyonun, dışarıda yapacağımız operasyonlarla da doğrudan bağlantısı olduğuna inanıyorum. Dağdaki teröristi aşan bir süreç var. Terörün ve teröristlerin küreselciler tarafından desteklendiği çok kritik, çok hassas ve çok tehlikeli bir sürecin içinden geçiyoruz."
Türkiye'nin gelecekte söz konusu bölgelerde belediyeler üzerinden yapılacak provokasyonlarla karşı karşıya kalabileceğine vurgu yağan Ağar, şöyle devam etti:
"Tabi şartlar böyle olunca gerek içeride gerek dışarda terör örgütünün bileşenlerine müdahale kaçınılmaz bir hal aldı. Demokrasi önemli ama devletin iradesini göstermesi de hayati derecede önemli.
HDP'li belediyelerin terörün insan kaynağını fonlanması gibi bir görev üstlenmesi herkesin gördüğü bir şeydi.
Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde terörün siyaset ve belediyecilik yapmasına izin verilmez. Buna izin verirseniz devlet aciz bir durum da görülür. Teröristler de bunun propagandasını yapar ve böylece kendi terörünü fonlar. Siz müdahale edince de özgürlük yok insan hakkı yok diye yaygara yapar.Sınırın içinde terörle mücadelede son derece iyiyiz ancak Türkiye, Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinde de adımlar atmak zorunda. Türk ordusu ve Türkiye olmadan Irak ve Suriye'nin kendi sınırları içindeki terörü ortadan kaldıracak bir potansiyeli yok."
Bu operasyonun, dışarıda yapacağımız operasyonlarla da doğrudan bağlantısı olduğuna inanıyorum. Dağdaki teröristi aşan bir süreç var. Terörün ve teröristlerin küreselciler tarafından desteklendiği çok kritik, çok hassas ve çok tehlikeli bir sürecin içinden geçiyoruz."